Aç ayı oynamaz ile ilgili bir hikaye

Sedat okuldan gelmiş ve karnı epey acıkmıştı. Mutfağa baktı buzdolabında dünden kalan yemekler vardı. Anne ve babası henüz işten dönmemişlerdi.

Salona geçti biraz TV seyretti, ne yapacağını düşündü. Yemek yemek için annesinin eve dönmesini bekledi. Bu sırada da ödevlerini yapabilirdi.

Matematik öğretmeni yine çok ödev vermişti. Üstelik test çözmesi de gerekiyordu. Ödeve başladı ama ödev bitmek bilmiyordu. Sorular uzadıkça uzuyor, bir türlü diğer soruya geçemiyordu. Sonunda pes etmeye karar verdi.

Mutfağa gitti dünden kalan karnabahar yemeğini yedi. Şimdi beyninde biraz daha canlılık vardı. Ödevine kaldığı yerden devam etti.

Akşam olanları anlatınca babası “aç ayı oynamaz” dedi. Sedat kendinin ayıya benzetilmesinden rahatsız olmuştu. Babası aç ayı oynamaz ata sözünü bir anısını anlatarak açıkladı:

“Gençliğimde kunduracının yaz tatillerinde bir kunduranın yanında çıraklık yapıyordum. Ustam daha işe başladığım ilk gün bana avans vermişti. Ben henüz çalışmadan aldığım bu paranın verdiği motivasyonla ustamın dediği her işi büyük zevkle yapıyordum. Ara sıra avans niyetine harçlık vermeye devam etti ustam. Daha sonra verdiği bu avansları harçlığımdan düşüyordu elbette. Birkaç ay sonra okul başladı ve ben de çıraklığı bıraktım. Hem ustam benden memnundu hem de ben yaptığım işten memnundum. İşte bu işin sırrı işe başlarken bir motivasyon enerjisi sağlamaktır. O zamanlar bana motivasyonu aldığım avanslar sağlıyordu”

İşte aç ayı oynamaz atasözünün anlamı budur. Birine bir işi yaptırmak  ve ondan verim almak istiyorsan öncelikle onu motive etmeli, teşvik etmelisin.”

Yorum yapın