Çocuk terbiyesi ile ilgili hikaye

Bu çocuğunu hakkıyla terbiye etmeyip cezasını dilini kaybetmekle ödeyen bir annenin hikayesidir. Hikayeyi şöyle anlatırlar:

Bir annenin yaramaz bir oğlu vardır. Oğlan komşuların ufak tefek şeylerini, kümesteki yumurtalarını eve getirir. Henüz beş altı yaşlarında olduğu için yaptığının hırsızlık olduğunun idrakinde değildir. Annesi ise cahildir, dini bilgisi eksik, vicdanı da zayıftır. Oğlu her hırsızlık yaptığında ona aferin der. Çocuk yaptığının iyi bir şey olduğunu düşünür hırsızlığa devam eder.

Yaşı ilerledikçe daha büyük hırsızlıklar yapar. Bir süre sonra alışkanlık daha sonra da meslek haline getirir. Büyüyünce de eşkıyalara katılır.

Devlet eşkıyaların peşine düşer. Aralarında bu gencin de bulunduğu birkaç kişiyi yakalarlar. Eşkıyanın cezası bellidir. Hakim hepsini idama mahkum eder.

Annesi oğlu için şefaat dilenmeye gelir. Saçını başını yolar ama bir sonuç alamaz. Genci asacaklardır ona son isteğini sorarlar. O da:

-Sevgili anacığımın mübarek dili öpmek isterim, diye cevap verir.

Bu oldukça garip bir istek olsa da isteğini kabul ederler. Anası oğlunun son arzusunu yerine getirmek için dilini uzatır. Evladı çevik bir hamleyle annesinin dilini ısırır ve koparır.

İdamı seyredenler gence sitem ederler:

-Böyle hayırsız evlat görülmedi. Eşkıya olduğu yetmediği gibi bir de annesinin dilini kopardı. Yazıklar olsun sana.

Genç kopardığı dili yere tükürerek insanlara cevap verir:

-Ey kalabalık bilip bilmeden konuşuyorsunuz. Ben kopardığım dil yüzünden idamlığım. Zamanında annem bana hayırlı yolu gösterseydi, şer yola sapmayacaktım. O beni terbiye edeceği yerde her hırsızlığımda beni teşvik etti.

Yorum yapın