Vefa ile ilgili hikaye 6 sınıf

Bu sayfada 6. Sınıf öğrencileri seviyesinde 3 adet vefa ile ilgili hikaye yer almaktadır.

 

Küçük Mıstık’ın vefalı kedisi

Küçük Mıstık henüz 6 yaşındaydı ve kedilere çok meraklıydı. Kedilerin sempatik hareketleri onun çok hoşuna gidiyordu. Annesine çok ısrar edince annesi ölmüş bir yavru kediyi sahiplendiler.

Küçük Mıstık her gün yavru kediye biberonla süt veriyor, yaşadığı yeri temiz ve tertipli tutuyordu. Yavru kedi biraz büyüyünce evin dışına da çıkmaya başlamıştı.

Küçük Mıstık kedisi evden kaçar da bir daha gelmez diye endişeleniyordu. Kedi evden dışarı çıkıp biraz dolaştıktan sonra yine eve dönüyor ve meme kabındaki mamalarla karnını doyurup tekrar dışarı çıkıyordu.

Küçük Mıstık kediyi eve hapsetmek istemediğinden kedinin dışarı çıkmasına izin veriyor fakat yine de kedisi ya geri gelmezse diye endişe duyuyordu.

Yıllar sonra bir gün kedisi her zamanki gibi evden çıktı ama o gün geri dönmedi. Sonraki gün ve daha sonraki gün de kedi gelmemişti. Bir arkadaşı Mıstık’a “Kediler vefasızdır, sen onlara yıllarca bakarsın ama onlarda vefa duygusu olmadığı için canları istediğinde seni terk edip gidebilirler” demişti.

Mıstık yıllarca baktığı kedisinin aniden ortadan kaybolmasına çok üzülmüştü. Acaba başına bir şey mi gelmişti yoksa arkadaşının dediği gibi kendine başka bir yerde hayat mı kurmuştu.

Endişeli geçen bir gecenin sabahında Mıstık kedisinin kapının önünde buldu. Üstelik yanında iki tane de yavrusu vardı. Kedi Mıstık’ı terk etmemiş, doğum yapmak için kısa süreliğine evden ayrılmıştı.

Mıstık kedisinin vefalı olmasına sevindi ve ona mama verdi.

 

Uslanmaz Tayyar

Tayyar oldukça yaramaz bir çocuktu ve 6 yaşındaki kardeşi Meryem de dahil olmak üzere mahalledeki tüm çocukları canından bezdirmişti. Haylazlıklarından ötürü ona mahallede Uslanmaz Tayyar lakabını takmışlardı.

Tayyar bisiklet sürmeyi severdi ve büyüyünce bir motorsikleti olsun istiyordu. Babası ise yaramazlıkları nedeniyle onu cezalandırmak için ona bisiklet almıyordu. Tayyar da mahalle çocuklarının bisikletlerini zorla ellerinden alıp biniyordu.

Günlerden bir gün babası ona eğer yaramazlık yapmayacağına söz verirse ona bisiklet alacağını, büyüyünce de motorsiklet alacağını söyledi.

Tayyar yaramazlık yapmayacağına söz verdi ama babası Tayyar’ın sözüne pek inanmamıştı.

“Verdiğin söze vefa gösterirsen motorsiklet alırım, yoksa rüyanda görürsün” dedi.

Tayyar vefa sözcüğünün anlamını bilmiyordu, “Vefa ne demek ?” diye sordu.

“Verdiğin sözü hangi şart olursa olsun bozmamak söze vefa göstermektir. Seninle arkadaşlık, dostluk edenleri daha sonradan unutmazsa, iyilikleri, insanların hatırını unutmazsan sana vefalı kişi derler. Sen de böyle olmalısın” dedi.

Tayyar motorsiklet hayaline kavuşmak için sözüne vefa gösterdi ve bir daha kimseyi rahatsız etmedi. Yaşı yeterince büyüyünce babası da sözüne vefa gösterdi ve ona bir motorsiklet hediye etti. Kardeşi Meryem de abisini örnek aldı ve vefalı biri oldu.

 

Cebi delik Osman

Mahallede yüzü paraya gülmeyen Osman diye biri vardı. Osman çalışır kazanır ama ne zaman sorsan cebinde 5 kuruş parası olmazdı. Bu yüzden ona cebi delik Osman derlerdi.

Cebi delik Osman evlenmeye niyet etti ama parasız olduğu için kimse ona kız vermiyordu. Para için tanıdıklarına akrabalarına yalvardı ama kimse ona para vermek istemiyordu. Çünkü Osman vefasızlığı ile tanınan biriydi. İnsanlarla işini halledene kadar samimi olur, işi görülünce bir daha aramazdı.

Ne aldığı borcu öder, ne de verdiği sözde dururdu. Sürekli fakir olmasının sebebi ise parasını alkol ve kumara harcamasıydı.

Mehtaplı bir gecede yürüyüşe çıkan cebi delik Osman yürümekten yorulduğu için ulu çınar ağacının altındaki banka oturmuştu. Alkolün etkisiyle bankta sızmıştı.

Rüyasında ak sakallı bir dede gördü. “Dede loto rakamlarını ver” diye seslendi ak sakallı dedeye.

“Yanıma gel kulağına fısıldayacağım” dedi ak sakallı dede. Osman ak sakallı dedenin yanına kadar sokulunca dede var gücüyle bir Osmanlı tokadı vurdu Osman’a.

Osman o anda rüyadan uyandı ve banktan yere düştü. Saat geçeninin dördüydü ve etrafta kendinden başka kimse yoktu.

Gördüğü rüya cebi delik Osman’da soğuk duş etkisi yaratmıştı ve “Acaba ben ak sakallı dedeyi bile kızdıracak ne yaptım ?” diye düşünmeye başladı.

Sokaklarda avare avare dolaşırken üşüdüğünü hissetti ve o anda sabah ezanının okunmasıyla ısınmak için camiye girmeyi düşündü. Camiye abdestsiz girmemek için abdest aldı.

Cemaat namaz kılmaya hazırlanıyordu Osman da onlara uydu. Cami cemaati Osman’ı camide görünce şaşırmışlardı.

“Hayrola, seni cemaat saflarında görmeye alışkın değiliz, seni hangi rüzgar attı buraya ?” diye sordu birisi.

Cebi delik Osman sebepsiz yere yalan söyleyebilen birisiydi, hemen bir yalan uydurdu:

“Bu gece rüyamda ak sakallı dedeyi gördüm, bana tövbe edersen cennete girmene kefilim dedi, ben de tövbe ettim, namaza başladım” dedi.

İnsanları yalan söyleyerek kandırmak Osman’ın hoşuna gidiyordu. Fakat söylediği yalanı sürdürmek zorunda kalacaktı.

O günkü sabah namazından sonra cami cemaati Osman’ı bağırlarına bastılar ve sürekli olarak namaza çağırmaya, dini toplantılara davet etmeye başladılar.

Osman’ın ise yalandan mümin görünmek, insanlarının teveccühünü hissetmek hoşuna gidiyordu. Aslında manevi duyguları zayıf olmasına rağmen bir süre daha namaz kılmaya, dini sohbetlere katılmaya devam etti.

Osman zaman geçtikçe dindar arkadaşlarından etkilenmeye, içinde manevi duygular beslemeye başlamıştı. Artık eskisi kadar alkol ve kumara düşkünlüğü kalmamış, dürüst insanların muhabbetini arar olmuştu.

İnsanların birbirlerine olan vefası çok hoşuna gitmişti. Neden Osman da vefalı biri olmasındı. Böylece cebi delik Osman dönüşüm geçirdi ve eski kötü huylarından eser kalmadı. Zamanı gelince gerçekten tövbe etti ve salihler arasına katıldı.

Eski Osman’dan yeni Osman’a dönüşünün sırrını ise “Vefa” olarak açıklıyordu:

“Ben bir yalan söyledim ve yalancı çıkmamak için yalanıma bile vefa göstererek yıllarda yalandan namaz kıldım. Aslında başlarda cami cemaatiyle eğlenmek için onlarla takılıyordum ama namazlara ve sohbetlere vefa gösterdiğim için zamanı gelince kirli kalbim de temizledi, temiz dostlar sayesinde arındım ve Allah’a yöneldim”

Cebi delik Osman’ın cebi alkol ve kumarı bırakınca para görmeye başladı. Evlendi ve çocukları oldu. Yalan söylemeyi, alkol ve kumarı bıraktı ama vefalı olmayı hiç bırakmadı.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Simyacı özet kısa ve öz Hikaye haritası ne demek biliyor