Bu sayfada okumak isteyenler için vefa ile ilgili hikayeler yer almakta olup hikayeler kısa ve akıcıdır.
Şaşkın ördek
Melis dere kenarında yürürken annesini kaybetmiş bir ördek yavrusu buldu. Sağa sola bakındı ama ördeğin annesi ve kardeşlerini göremedi. Zavallı ördek yavrusunun başına bir şey gelmesin diye eve götürdü.
Evde birkaç gün ördek yavrusunu besleyince yavru ördek Melis’i annesi zannetmeye başlamıştı. Birkaç gün sonra Melis ördeğin annesini bulurum ümidiyle yeniden dere kenarına geldi.
Yavru ördeğin annesi ve kardeşleri oradaydı. Bunu renklerinden anlamıştı. Yavru ördeği annesinin yanına koydu. Yavru ördeğin annesi sanki teşekkür edermiş gibi wak wak sesi çıkardı.
Yavru ördek o Melis’ten ayrılmak istemiyordu ama annesi bağrına basınca ona da alıştı.
O günden sonra Melis ne zaman dere kenarına gelip ördek ailesi ile karşılaşsa anne ördek ve yavru ördekler Melise wak wak diye selam veriyorlardı. Çünkü onlarda da iyiliğe vefa duygusu vardı.
Pantolon arkadaşlığı
Yusuf o gün işe gitmek için aceleyle evden çıkmıştı. Yolda hızlı adımlarla ilerlerken pantolonunun ağının yırtıldığını fark etti. Bunu fark eden mahalle esnaflardan manifaturacı Hüseyin abinin çırağı Ramazan Yusuf’a seslendi.
Yusuf ile aynı ebatlarda olan Ramazan Yusuf’u tanımamasına rağmen kendi yedek pantolonunu Yusuf’a hediye etti. Yusuf’a Ramazan’ın yedek pantolonu tam denk geldi.
Yusuf o gün işe Ramazan sayesinde zamanında yetişmişti. Daha sonra bu ikisi arkadaş oldular ve dostlukları yıllarca sürdü. Ramazan Hüseyin abinin yanında çok az paraya çalışıyordu ve maddi durumu iyi değildi.
Yusuf zaman zaman ona hediyeler olur yemek ısmarlardı. Zor zamanında onun yaptığı iyiliği hiç unutmadı. Çünkü o gün, iş yerinde denetleme vardı, işe geç kalsaydı işten atılabilirdi.
Yusuf vefalı birisiydi ve fırsat buldukça Ramazan’ı ziyaret eder ondan alışveriş yapardı. Yusuf’un iş yerinde eleman açığı olduğunda Ramazan’ı yanına aldırdı ve ona daimi bir iş imkanı sağladı.
Pelin kaçar
Pelin zoru gördüğünde kaçan birisiydi. Ne zaman bir arkadaşının başı sıkışsa “Pelin kaçar” deyip hemen oradan sıvışırdı. Bir gün öğle arasında lokantada yemek yerken kıyafetine yemek döküldü. Bu şekilde değil iş yerine dönmek sokağa bile çıkamazdı.
Çünkü çorba eteğinin tamamına dökülmüş, yeşil eteği boydan boya çorba lekesi olmuştu. Leke büyük olduğu için ıslak mendille silinecek gibi değildi.
Tesadüfen lokantaya giren Cansu Pelin’in durumunu fark etti ve çantasında taşıdığı yedek pantolonu Pelin’e uzattı.
Cansu tedbirli biriydi yanında yedek kıyafet taşır, yemek dökülmesi veya aşırı terleme gibi durumlarda kıyafet değişimi yaparak durumun üstesinden gelirdi.
Pelin Cansu’nun iyiliğinden dolayı ona minnettar oldu ve eski vefasızlıkları için üzüldü. Bundan sonra vefalı bir arkadaş olmaya karar verdi ve Cansu ne zaman yardım istese yardım eli uzattı.