Bir aile, dört kız kardeş ve bir baba adı: Erol. Bu hikaye, dört kız kardeşin nüfus kayıtlarında baba adı olarak ‘Erol’ yazmasıyla başlar. Ancak, bu durum sadece bir nüfus kaydı olmanın ötesine geçer ve bir gizemin kapılarını aralar.
Duygu Nebioğlu, bu dört kız kardeşin yakın arkadaşıdır. Bir gün, Nebioğlu’na beklenmedik bir mesaj gelir: “O tarihlerde Erol bekardı.” Bu mesaj, Nebioğlu’nun kafasını karıştırır. Erol’un bekâr olduğu tarihlerde, nasıl olur da dört kızının olabilir?
Bu durum, Nebioğlu’nu ve dört kız kardeşi derinden etkiler. Erol’un kim olduğu, neden dört kız kardeşin babası olarak kaydedildiği ve neden bekâr olduğu dönemde çocuk sahibi olduğu soruları, herkesin aklını kurcalar.
Bu olay, Nebioğlu ve dört kız kardeşi arasında bir araştırma sürecini başlatır. Erol’un kim olduğunu, neden ve nasıl dört kızının babası olarak kaydedildiğini öğrenmek için uğraşırlar. Bu süreçte, birçok sır ortaya çıkar ve her biri, Erol’un gizemini biraz daha aydınlatır.
Sonuç olarak, Erol’un gizemi, Nebioğlu ve dört kız kardeşin hayatlarında önemli bir yer tutar. Bu gizem, onları bir araya getirir, birlikte bir araştırma sürecine girerler ve sonunda Erol’un gerçek kimliğini ve hikayesini ortaya çıkarırlar. Bu süreç, onların hayatlarında unutulmaz bir deneyim olur ve onları daha da yakınlaştırır. Erol’un hikayesi, Nebioğlu ve dört kız kardeşin hayatlarında silinmez bir iz bırakır
