Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 2024 yılının ilk çeyreğine dair inşaat sektörü analizini yayımladı. Bu analiz, sektörün durumunu ve gelecekteki beklentilerini değerlendirdi. Özellikle, hükümetin seçimsiz geçecek olan dört yıllık süre zarfında tüm belediyelerin projelerine destek vereceği açıklaması, raporda önemli bir nokta olarak belirtildi.
“Seçimin Ekonomisi, Ekonominin Seçimi” başlıklı analizde, hem küresel hem de ulusal ekonomi ile inşaat sektörüne dair veriler incelendi. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında bir televizyon programında yaptığı açıklamada, önümüzdeki dört yıl boyunca seçim gündemi olmadan geçecek sürecin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim sonrasında tüm belediyelerin projelerine hükümet tarafından destek verileceği açıklamasının önemine vurgu yaptı.
Raporda, 2024 yılında inşaat sektörünün karşılaştığı engellere de değinildi. Bu engeller arasında, tasarruf tedbirleri kapsamında yurt içinde yeni projelere yer verilmemesi, Fiyat Farkı Kararnamesi’nin yetersiz kalması, jeopolitik gerilimler nedeniyle artan inşaat maliyetleri ve derinleşen ara eleman sıkıntısı yer aldı. Sektörün, bu darboğazı aşmak için yurt dışı müteahhitlik hizmetlerine odaklanmayı hedeflediği belirtildi.
Raporda ayrıca, Ocak-Mart 2024 döneminde Türk inşaat sektörünün yurt dışında 4,3 milyar ABD Doları değerinde 40 proje üstlendiği belirtildi. Bu durum, sektörün 1972 yılında Libya ile yurt dışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı uluslararası proje portföyünün büyüklüğünü 136 ülkede üstlenilen 12.164 projeyle toplam 507,3 milyar ABD Doları’na çıkardı.
İnşaat maliyet endeksi, 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %0,70, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %67,87 oranında artış gösterdi. Konut satışları ise Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,0 azalarak 174 bin 210 oldu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 16 Mart’ta yayımlanan bir tebliğ ile kamu ihalelerinde yeşil çimento kullanımı zorunlu hale getirildi. Bu, inşaat sektöründe sürdürülebilirlik bağlamında bir ilk olarak görülüyor ve ülkemizdeki binaların gömülü karbon emisyonlarının önemli ölçüde düşmesi bekleniyor.
